Kahve rengi cüceler (KRC) kütlesi 75-80 Jüpiter kütlesinden küçük olan gök cisimleridir. Bu tür yıldız benzeri gök cisimleri merkezlerinde hidrojen yakmayı sürdüremezler ve o nedenle de meşhur H-R diyagramında anakola bir türlü ulaşamazlar. Gökbilimciler bu tür cisimleri son zamanlarda çok merak ediyorlar. Nedeni de kırmızı cüce yıldızlar ile gezegen arasında farklı bir gök cismi olmalarından kaynaklanıyor. Küçük kütleli KRC’ler ile büyük kütleli gezegenler arasında bir sınır henüz saptanmamış. Fakat genellikle gökbilimciler bu sınırı 13 Jüpiter kütlesi (0.013 güneş kütlesi) olarak ele alıyorlar.
Kütlesi 75-80 Jüpiter kütlesinden büyük olanlar hidrojenlerini yakabiliyorlar ve kırmızı cüce adını alıyorlar. Kahverengi cüceler ise yıldız ile gezegen arasında farklı bir türü temsil ediyor. KRC adı onlara 1970 yılında verildi ama ilk KRC 1995 yılında bulundu. Adlarının kahve rengi olduğuna bakmayın aslında çok koyu kırmızı renkte cisimlerdir. Diğer bir soru da gezegen ile KRC arasında ne fark var sorusu. Bu sorunun yanıtı da her ikisinin oluşumunun farklı olmasından kaynaklanıyor. KRC’ler yıldızlararası buluttan bir yıldız gibi oluşur ama kütlesi tam bir yıldız olmaya yeterli değildir.
KRC’ler soğuk olduklarından dolayı özellikle görsel bölgede sönük cisimlerdir, fakat çekimsel olarak büzülmelerinden ve küçük ölçekli ağır hidrojen yakmalarından dolayı kırmızıöte bölgede bir ışımaları vardır. Dolayısıyla yerdeki ve uzaydaki kırmızıöte teleskopları ile yakalanıyorlar. Bunları bir de yıldız sistemlerinde ötegezegen olarak yakalıyabiliyoruz, çünkü kütleleri gezegenden daha fazla olduğu için çevresinde dolandığı yıldızın dikine hızından bulabiliyoruz.
Küçük kütleli yıldızları inceleyen bir grup araştırmacı ilginç bir sonuçla karşılaştı. Kırmızı cüceler doğal olarak kütleleri azaldıkça yarıçapları da azalıyor. Yaklaşık 2100 K sıcaklığında kırmızı cüceler bitiyor. Bunu kuramsal evrim çalışmaları da göstermişti. Sıcaklık badında bir boşluk meydana geliyor ve sonra KRC’ler gözükmeye başlıyor. Araştırmanın ilginç sonucu KRC’ler soğudukça yarıçapları büyüyor. Bu durumu ikinci şekilde görebilirsiniz. Diğer ilginç bulgu ise genç olan KRC’lerin salt ışınımları yaşlı olanlara göre daha fazla. Genç olduklarını tayflarındaki Lityum çizgisinden anlıyoruz.