Pluto Dağlarında Bir Müslüman Adı

 el-idrisiHemen böyle bir adın ne işi var oralarda demeyin, ben dedim de 10 saattir okuyorum bu kişi hakkında bilgi topluyorum. Artık yeter dedim ve yazmaya karar verdim. Pluto’nun yüzey şekillerini öğrenmeye çalışıyordu, dağlar yüzüyordu orada, bir de baktım bir dağın adı El-İdrisi. Kimmiş bu ismin sahibi neden bu dağa verilmiş deyince başlıyorsunuz internet denilen kütüphaneyi karıştırmaya.
Fas’ın kuzeyinde Cebeli Tarık boğazına yakın Septe kentinde 1100 yılında doğmuş. Kendisi arap değil berberi. Aile zengin olduğu için küçük yaşta başlamış kuzey Afrika, Mısır, İspanya, İtalya, İngiltere, gezmediği yer kalmamış. Hatta 16 yaşında Anadoluya gelmiş.

Pluto yüzeyinde bir dağın adı el-İdrisi.

Kendisi iyi bir coğrafyacı ama çeşitli konularla da uğraşmış, örneğin fizik, sosyoloji tıbbi bitkiler üzerine kitaplar yazmış. Daha sonra Sicilya Kralı II. Roger kendisini Palermo’ya davet etmiş. O sırada meşhur Emevi devleti yıklmış ve Afraka ile İspanya’da bulunan hanedanlar halifelik peşinde sürekli ortam karışık olduğu için El_idrisi davet kabul ediyor. Müslüman dünyasında bu durum bugün dahi devam ettiğini görüyoruz.
Sicilya hükümdarı II. Roger, bilim insanlarını sarayda toplayan ve onlardan yararlanan bir kişiliğe sahip. Arapça kitapları latinceye çevirttiyor, kendisi arapça öğrenmek için çabalıyor ve yahudilerle müslümanlara çok sıcak yaklaşan bir yapıda. Onun zamanınsa Sicilya bir anlamda rönesans yaşıyor.
Bir Norman olan kral, kuvvetli bir deniz kuvveti var, o zamanlar Antakya’ya kadar gelmişler. Gemilerinde kaptanlarının kullanacağı bir haritaya ihtiyacı var. El-İdrisi’den bunu istiyor. 1138 yılında El-İdrisi çalışmaya başlıyor, sadece kendi bilgilerini değil, çevresine topladığı diğer bilgili kişilerden ve o yıla kadar var olan tüm haritalardan da yararlanarak 15 sene çalışıyor ve 1154 yılında kral ölmeden 2-3 hafta önce eserini bitiriyor.

El-İdrisi’nin hazırladığı dünya haritasını ters çevrilmiş bir şekilde görüyorsunuz.

Bu eserin çok adı var; Tabula Rogeriana, İbn el-Kitap, Kitabü’r-Rücari, the Book of Roger gibi. Kral bu haritayı gümüş bir kürenin üzerine işletirken ölüyor. Dolayısıyla harita sadece kitaptaki hali ile kalıyor. Bu harita güney yönü üstte kalacak şekilde çizilmiş ama Wiki’de ters çevrilmiş buldum, Üstteki şekilde görülüyor.
Ben o haritayı güney yönü üstte olacak şekilde ters çevirdim, sadece ülkemizi gösterecek kısmını kestim ve size aşağıda veriyorum. Çünkü başka türlü harita üstündeki kent ve bölgelerin isimleri okunmuyordu. O yıllarda Anadolu’da hangi kentlerin var olduğunu göstermesi açısından bana ilginç geldi.

Güney yönü yukarıda olacak şekilde Türkiye haritası

Bu harita El-İdirisi’den sonra 300 yıl daha kullanılmıştır. Kristof Kolomb’un dahi bu haritayı kullandığı kendi haritasına düştüğü notlardan anlaşılmış.Aynı yıllarda yaşayan Piri Reis’in haritaları işte daha önce yapılan bu haritalardaki bilgileri toplamasından kaynaklandığını bana gösteriyor.
Bu kadar bilimsel bilgiden sonra gelelim işin biraz da eğlencesine. İngiltere’de yaşayan Pakistanlı müslüman bir yazar olan Tarıq Ali teürkçeye de çevrilen bir roman yazıyor, adı “A Sultan in Palermo”. Bu roman sadece El-İdrisi ve Kral II. Roger üzerine kurulu. İçinden geçen olaylar gerçek mi, düzmece mi bilinmiyor. Yazılanları destekleyen ikinci bir kaynak aradım ama bulamadım.

Dilimize de çevirisi yapılan o meşhur romanın kitap kapaklarını görüyorsunuz.

Romandaki El-İdrisi kadınlara ve zevke çok düşkün olduğunu şöyle açıklıyor; “Bilmek ve sevişmek, her zaman dua etmekten ve cahil kalmaktan yeğdir.” Siracusa emirinin eşinden bir çocuğu, bir saray cariyesinden iki çocuğu, kendi eşinden dört çocuğu var. Hatta kralın kendisine çok yakın davranmasının nedeni olarak kralın kızı Elinore’nin babasının El-İdrisi olduğu şüphesi var.
Kıssadan hisse derlerdi eskiler, ben de kendime göre kısaca bir özet yapayım. Eskiden çevresine bilim insanlarını toplayan krallar varmış, ne güzel bir davranış, onlardan yararlanmak. O zamanların müslümanlık kavramında bilmek ve sevişmek, dua etmek ve cahil kalmaktan daha iyidir diye bir söz varmış. Sevgilerimle…

2 yorum

    • Namık ERASLAN on 31/03/2016 at 12:39
    • Cevapla

    Yazılarınızda hiç kaynak verilmiyor. Bu yönden bir sıkıntı var. Bilim insanları kaynasız yazı yazmaz diye biliyorum. bu durum çok şaşırttı beni. Bu yazdığım genel anlamda bir eleştiri yalnızca bu yazı için değil.

    Ek olarak sitenizin herhangi bir iletişim veya şikayet/öneri sekmesi yok. Bunun da konulması iyi olur düşüncesindeyim. Emekleriniz için teşekkürler. Sayenizde çok şey öğreniyoruz…

    1. Sevgili Namık, haklısın bilim insanları yazdıkları yazıya kaynak gösterirler ama popüler yazılarda değil. ABD bilim basınında çıkan yazılara bakın kaynak yoktur. Bu yazı ile ilgili kaynak ise sadece WikiPedia’dır. Ayrıca Google amcaya idrisi yazdığınız zaman önünüze de bir çok kaynak çıkmaktadır. Şikayet ve öneri sayfası yok ama yorum yazabiliyorsunuz. uzun bir seyahatta olduğum için geç yanıt verdim, özür dilerim. Sevgilerimle…

      ethem derman

Bir yanıt yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.