Güneş üzerindeki manyetik olaylar sonucunda oluşan ani patlamalar (flare), güneş rüzgarı veya güneş fırtınaları şeklinde dünyamıza hatta daha uzak gezegenlere kadar ulaşabilir. Bunların oluşma sıklıkları ve şiddetleri güneş üzerindeki lekelerin sayısı ve büyüklüklerine göre çevrimsel olarak değişir.
Kozmik parçacıkları gezegenler arası ortama taşıyan bu fırtınalar, dünyamızın kutup bölgelerinde görülen renkli kutup ışımalarını (aurora) oluşturur. Fırtınaların şiddetine göre haberleşme uyduları ile veri alışverişinde parazitler meydana gelebilir veya enerjik kozmik parçacıklar uzay çalışmalarını yapan astronotlar üzerinde tehlikeli durumlar yaratabilir. Ancak, çok güçlü bir parlama olursa durum daha ciddi boyutlara varabilir.
Acaba Güneş üzerinde böylesi bir süper parlama (süper flare) oluşabilir mi? Bu sorunun yanıtını aramadan önce “güneş benzeri yıldızlarda benzer patlamalar gözlenebiliyor mu?” diye sormak gerekir. Güneş’ten daha soğuk, yani yaklaşık 4500-3000 derece aralığında yüzey sıcaklığına sahip bazı yıldızlarda güneşte görülen ani parlamalardan 10000 kat daha şiddetli parlamalar kaydedilebilmektedir. Bu tür süper flare gösteren yıldızlara “Flare Yıldızları” denir. Bu flarelerin oluşum mekanizması güneşte görülenlerle aynı mıdır?
Uzun zamandır bu konu üzerine araştırmalar yapan gökbilimciler iyimser sonuçlarla karşılaştılar ve Güneş’imizin hiç bir zaman bu kadar şiddetli patlamalar gösteremeyeceğini buldular. Araştırma sonuçları Nature Communications dergisinin 24 Mart tarihli sayısında yayımlandı.
Bugüne kadar Güneş üzerinde gözlenen en büyük patlama 1 Eylül 1859 tarihinde kayıtlara geçti ve Güneş’ten çıkan büyük bir sıcak plazma 2 Eylül’de yer atmosferine çarptı. O tarihten sonra böylesi bir patlamayla bir daha karşılaşılmadı.
Çok şiddetli patlamaların arkasından oluşan kutup ışımaları bazen üst enlemlerin dışında orta enlemlerden bile görülebilir. 1 Eylül’deki patlamanın sonrasında oluşan auroranın etkisi Küba ve Hawaii’den bile fark edilebildi. Telgraf sisteminde dünya çapında kesilmeler oldu. Dünyamızı zararlı güneş ışınlarından koruyan ozon katmanında hasarlar tespit edildi.
Jeolojik kayıtlardan çıkan bilgilere göre M.S. 775 tarihinde süper flare benzeri bir patlamanın olmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Ağaç halkaları dünya atmosferinde olan değişimleri adeta kaydeden yazıcılar gibidir. Karbon 14 izotopu değişiminden giderek bu sonuçlara ulaşılmıştır. Bu patlamanın bile günümüzde görülenlerden sadece 10-100 kat daha şiddetli olduğu tahmin edilmektedir.