AĞUSTOS AYINDA GÖKYÜZÜ

AĞUSTOS  AYINDA

Bu ay içindeki gerçekleşecek tutulmaları ayrı bir yazı halinde yazacaktım. Araya başka şeyler girdi,, unuttum …  Yazmadığımı  hatırlayınca eklemek istedim.  Hemen  Serdar Evren’in facebook taki bildirisini aynen buraya aldım.  ( https://www.facebook.com/mustafa.serdar.evren )

Güneş Tutulması zaten ülkemizden gözlenemeyecek. O konu başka açıdan bir yazı konusu olacak. ” Tarihin en büyük tutulması ”  saçmalığı,  hemen depremlerle ilişkisini sorgulayan yazıların ortaya çıkması….  Bu konuyu ayrıca ele alacağım.  Söz….

7 AĞUSTOS  PAZARTESİ  

Bu Gece Ay Tutulması Var, Kaçırmayınız

7 Ağustos Pazartesi gecesi ülkemizden bir parçalı ay tutulması göreceğiz. Tutulma yaklaşık     saat 20:23’de başlayacak 22:18’de bitecek.

Tutulmanın ortası veya maksimum tutulma anı saat 21:20’ye denk geliyor.

Tutulma boyunca Ay’ın güney kısmında küçük bir kararma olacak.

Tutulmanın fark edebileceğimiz toplam süresi 1 saat 55 dakika kadar. Fotoğraf çekmek isteyenlerin özellikle tutulma ortasını beklemelerinde fayda var.

 

Parçalı ay tutulmalarında, maksimum tutulma alanı  ne kadar büyük olursa farkedilmesi o kadar rahat olur. AY’ın küçük bir yüzdesi YER’in gölgesine girecek şekildeki  bir parçalı ay tutulmasını farkedemeyebilirsiniz de..  Bu tutulmada dikkatli gözler kararmayı rahat görecek.

GÜNEŞ :

GÜNEŞ’imiz Ağustos ayının  ilk yarısında  YENGEÇ  takımyıldızı sınırları içersinde bulunacaktır. 10  Ağustos’ta  komşu ASLAN  takımyıldızı sınırları içersine geçecek ve ay sonuna kadar   bu takımyıldız sınırları içersinde görülecektir.

GÜNEŞ’in doğma ve batması bu ay içersinde biraz daha değişecektir. Bu ayın ilk günlerinde  Coğrafya Yönleri olarak bildiğimiz Tam Doğu  ve  Tam Batı  noktalarından kuzeye doğru 22 derece iken ayın son günlerinde 11 derece uzaktaki  bir konumdan    doğup batacaktır. Bu açı  her geçen gün azalacaktır. 23 Eylül  günü Tam DOĞU ve Tam BATI noktalarından doğup batacaktır.

Doğma ve batma saatleri her gözlem yerinde farklı olur. Bu zamanlara etki edenler, tarih yani Güneş’in dikaçıklığı ve gözlem yerinin enlemidir.  Ülkenin tamamında aynı saat dilimi ve ortak bir zaman-saat kullanılır.  Güneş, doğudaki bir gözlem yerinde batıdaki bir gözlem yerine göre  daha erken doğar ve batar. Bu fark, iki gözlem yeri arasındaki coğrafya boylamları farkına denk zaman farkı kadardır.

Güneş’imiz yıllık görünür hareketi sırasında  Güneye doğru  yerdeğiştirmesini sürdürecektir. Ağustos ayı süresince Ankara’da 12:54  ile  12:48 saatleri arasında öğlen çemberinden geçecektir.  Diğer kentlerin Ankara’ya göre boylam farklarına uygun olarak,  doğusundaki kentlerde daha erken, batıdaki kentlerde ise daha geç geçecektir.

( Örneğin   Ankara’nın Coğrafya Boylamı yaklaşık  32.8 derece doğu,  İzmir’in ise  27.1 derece doğu boylamı, buna göre aralarındaki boylam farkı  yaklaşık 5.6 derece olur.  Her bir derece Güneş’in hareketine uygun olarak 4 zaman dakikasına denk gelir. Buna göre 5.6 x 4 = 22.4 dakika eder.  Öyleyse Güneş, 1 Ağustos günü Ankara Öğlen çemberinden saat 12:54  te geçecek ise, İzmir öğlen çemberinden yaklaşık 22.4 dakika sonra  yanı  yaklaşık 13:18  de geçecek demektir. Daha doğudaki iller için hesap yapılırken boylam farkına denk zaman değeri çıkartılır. Bu ayrıntıyı da unutmayalım…Peki neden tam saat (normal saat dilimi için 12:00,  ileri-yaz saat dilimi için  13:00 )  13:00 da  geçmez…  Herşeyi de birden vermek olmaz, o zaman ders kitabı olur bu sayfalar.  Konusu geçtiğinde, yeri ve zamanı geldiğinde bilgileri ekliyoruz.. J  )

Tam bu geçişler sırasında yani tam öğlen zamanında  ufuktan yüksekliği Ağustos ayı süresince  yaklaşık 68-58 dereceler  arasında olacaktır.  Yaklaşık 40 derece Coğrafya enlemli yer için verilen bu ufuktan yükseklik değeri Güney yönüne doğru giderseniz artar.  Kafanız karıştı değil mi ?

Ağustos ayı içinde gündüz süresinin uzunlukları da   azalmasını  sürdürecektir.  Ayın ilk günü yaklaşık olarak 14sa 10dk olan gündüz süresi  ayın son gününde  13 sa 06 da  olacaktir.  Yani artık  Gündüz Süresi   hergeçen gün kısalmayı sürdürüyor. ( Bu süre kısalması   21 Aralık gününe kadar sürecek,  bunu zaten biliyoruz.  23 Eylül günü 12 saat  gündüz, 12 saat gece olur.  Ama gerçekte tam böyle olmaz, Gündüz süresi   23 Eylül günü yani  Sonbahar Ilımı günü ( Ekinox zamanı,  gün-tün eşitliği..)  tam 12 saat olmaz,  12 saatten fazla olur..  Neden mi ?  Eylül Ayında Gökyüzü’ nü bekleyin….   )


AY  

 AY,  elips şeklindeki yörüngesinde dolanırken  ;

 02 Ağustos  günü  enöte   konumunda –  YER’e  en  uzak konumda olup   uzaklığı  405.025 km

18 Ağustos  günü  enberi  konumunda –  YER’e  en yakın konumda olup   uzaklığı  366.125 km

30 Ağustos  günü  enöte   konumunda –  YER’e  en  uzak konumda olup   uzaklığı  404.310 km

Biraz ek BİLGİ :

Şimdi yukarıdaki verilere bakıp “  2 Ağustos’ta en uzak konumda ise, 30 Ağustos’taki “en uzak” ne anlama geliyor ?  “  diyebilirsiniz.   Hemen belirteyim. AY, Yerküre etrafındaki yörüngesinde  yılda 13.4  tur atar. Yani 13 turu tamamlar, 14. Turu atarken yıl biter.    İşte bu turların herbirinde tamamladığı yörüngeler  birbirinden farklıdır. Bu yörüngelerin büyük eksenleri döner, yörünge üzerindeki özel noktalar düzenli bir şekilde yerdeğiştirir. Her bir yörüngenin ya da her turun en yakın ve en uzak konumdaki uzaklıkları da sürekli değişir. Aşağıdaki grafikte bu değişime örnek verilmiştir. AY’ın bir yıl içindeki günlere göre uzaklığı noktalanmıştır.  En uzak olduğu noktadaki uzaklık değişimi  yaklaşık 2-3 bin  km  olmasına karşın, en yakın olduğu noktanın uzaklık değişiminin ise yaklaşık 13 bin km civarında olduğu görülür.

 Yörünge elipstir, ancak bu elips yörüngenin dışmerkezliği ( basıklığı) da değişmektedir.  İşte bu değişmeler arasında bizim görebildiğimiz   uzaklıktaki değişimdir.  Uzaklığı değişince,  görünen büyüklüğü de değişir.  Bunlar da bir düzen içersinde olur. 

Bu değişimlerin nedenleri ve nasılları gökbilimciler tarafından çok iyi bilinmektedir.  Düşünün,  onlarca yıl sonraki tutulmaların nerede, nasıl ve hangi saniyelerde gözlenebileceğini bu bilgileri kullanarak hesaplayabiliyoruz.

 Ay ve Yer ikilisinin hareketleri ile ilgili çok güzel vdeoları NASA sayfalarında izleyebilirsiniz.  https://svs.gsfc.nasa.gov/4537

 

Dolunay       :   07 Ağustos                 Sondördün    :   15 Ağustos          

Yeniay          :   21  Ağustos                  İlkdördün    :   29 Ağustos 

 

AY  ;   

 03 Ağustos :  Ay ve Satürn yakın görünümde

16 Ağustos :   Ay ve Aldebaran çok yakın görünümde

19 Ağustos :   Ay ve Venüs gün doğumunda doğu ufkunda yakın görünümde

25 Ağustos :   Ay, Jüpiter ve Spika gün batımında batıda çok yakın görünümde

30 Ağustos  :  Ay ve Satürn gece yarısına kadar yakın görünümde

 

 GEZEGENLERİN GÖZLENEBİLİRLİĞİ

 MERKÜR : Ayın ilk günlerinde GÜNEŞ’in Doğu tarafında,  ASLAN takımyıldızı sınırları içersinde  ve Güneş’e açısal olarak yaklaşık 26  derece 

uzaklıkta bulunacak olan gezegen    11-13 Ağustos günlerinde doğuya doğru olan hareketi yavaşlayacak ve Batı yönünde geri hareketine (retrograte ) başlayacaktır.  Eylül ayı ortasına kadar batıya doğru hareketini sürdürecektir.   Ayın ilk haftasında  Güneş battıktan hemen sonra Batı ufkunda ufka yakın konumda kısa süre gözlenebilir. Hergeçen gün Güneş battığında ufka daha yakın olacaktır.  Ayın son günlerinde,  28 Ağustos’ta  Güneş ve Mars ile birlikte ASLAN’ın   en parlak yıldızı Regulus etrafında yakın konumda olacaklardır.  Elbette bu tarihlerde gözlenmeleri olanaksız olacaktır

VENÜS :   Bu günlerde gökyüzündeki yerdeğiştirmesi çok yavaş olan  VENÜS  ayın ilk günü  Güneş’e olan açısal uzaklığı 38  derece  iken ay sonunda  bu açıklık 32 dereceye kadar azalacaktır. Sabah gökyüzünde Doğu ufkumuzda  “Sabah Yıldızı olarak yeralmaktadır. Güneş doğmadan 1-2 saat önce DOĞU noktasına çok yakın bir yerden doğacak ve Güneş doğuncaya kadar gözlenebilecektir. Ayın ilk günlerinde İKİZLER takımyıldızı sınırları içersinde yeralacak, 24 Ağustos’da   YENGEÇ  takımyıldızı sınırları içine geçecektir.  VENÜS   -3.5  kadir  parlaklığı ile   GÜNEŞ ve AY’dan sonra gökyüzünün en parlak görünen cismi olmayı sürdürecektir.

MARS : Ağustos ayı ilk günlerinde  YENGEÇ   takımyıldızı sınırları içinden 17 Ağustos’ta ASLAN  takımyıldızı sınırları içine geçecek ve ay sonuna kadar bu takımyıldız sınırları içinde kalacak.   “Kızıl Gezegen”  Mars,  Güneş’in  Batı tarafında yeralacak ve Güneş’e açısal olarak çok yakın olması nedeniyle Ağustos ayı içinde gözlenemeyecektir.

 

JÜPİTER Gezegenlerin “Ağabeyi”  olan bu dev gaz gezegenin  Güneş ile arasındaki açısal uzaklık (u :  uzanım açısı)   Güneş’in Doğu tarafında hergeçen gün azalmaktadır.  Ayın ilk günü 68 derece olan bu açısal uzaklık ayın son gününde 43 dereceye kadar azalacaktır.  JÜPİTER’in  BAŞAK takımyıldızı içindeki konumu çok az değişmesine karşın GÜNEŞ’in doğuya doğru yerdeğiştirmesi sonucu  aralarındaki açısal uzaklık hergeçen gün azalmaktadır.  Güneş battığında, Güney -Batı yönünde  ufuktan yaklaşık 35 derece yukarıda görülecek ve birkaç saat sonra batmış olacaktır. Ancak gökyüzünde Venüs kadar olmasa da -1.5 kadire yakın parlaklığı ve  kendi etrafında dolanan görece parlak ve meşhur Galileo Uyduları ile  keyifle gözlenebilecek bir gözlem hedefi olacaktır.  Ağustos ayı süresince de BAŞAK takımyıldızı sınırları içersinde yeralmayı sürdürecektir. 25 Ağustos akşamı Batı ufkuna yakın bir konumda, Başakçı(Spica) ve Hilal şeklindeki AY ile yakın görünümde olacaklardır.

SATÜRN   :  Gökyüzünün  güzel görünümlü “Halkaların Efendisi”    dev gaz gezegeni olan SATÜRN, Ağustos ayı süresince de  YILANCI takımyıldızı sınırları içinde bulunacaktır Akrep’in Kalbi  Antares’in doğusunda, yaklaşık 12-13 derece olan açısal uzaklığını da koruyacaktır.  Geri Yönde (Batı’ya doğru-  retrograde ) hareketi bu ay içinde yavaşlayıp neredeyse  aynı noktada uzun süre  duruyormuş gib gözlenecektir.  Ayın ilk günlerinde Güneş battığında  GüneyDoğu yönünde  ufuktan 25 derece yükseklikte görünecek olan SATÜRN  gece yarısından 1-2 saat sonra batmış olacaktır.  Her geçen gün  ise daha erken batacaktır.  JÜPİTER kadar parlak olmasa da 0.5  kadire yaklaşacak olan parlaklığı ile Antares’in doğusunda hemen farkedilecektir.   30 Ağustos  ZAFER BAYRAMI’nı kutlayacağımız günün akşamında  Güneş battığında, Güney yönünde,  AY ile yakın görünümde ve Antares’e komşu  olarak gözlenebilecektir.  SATÜRN’ün halkası görünüm olarak en uygun konumda,  Astrofotoğrafçılar için güzel bir hedef olur.  Kaçırmayın.

 

KUYRUKLUYILDIZLAR

Akşamları  gökyüzüne baktığınızda  gökyüzünüzün parlaklığı ne kadar fazla ise  görebileceğiniz gökcismi sayısı o kadar azalır. Ancak gökyüzü parlaklığından daha parlak olan az sayıdaki gökcismini hava kirliliği, çevre kirliliği yoksa ancak görebilirsiniz.   Eğer karanlık bir gökyüzüne sahip iseniz gökyüzünün görsel zenginliğini farkedebilirsiniz.   Bu zenginlikler arasında kuyrukluyıldızlar da yeralmaktadır.

Ağustos ayı içersinde gökyüzümüzü süsleyen çok sayıda kuyrukluyıldız var aslında.  Biraz sönük cisimler,  büyük teleskoplar gerekli görebilmek için, ya da  uzun süre poz vererek astrofotoğrafçılık yapmak gerekir.  Bu konuda uğraş veren çok başarılı astrofotoğrafçılar var ülkemizde. Bunlardan birisi de hepinizin bildiği  Uğur İKİZLER.  İşte size Uğur İkizler’in geçtiğimiz ay çektiği ve birçok ortamda paylaştığı  C/2015 V2 Johnson Kuyrukluyıldızının fotoğrafı.   

http://heavens-above.com/Comets.aspx?lat=40.8264&lng=31.1892&loc=d%C3%BCzce&alt=165&tz=TRT&cul=tr

Yukarıdaki web sayfasına girdiğinizde ;  görülen, gözlenebilecek kuyrukluyıldızların bir listesi  yeralır.  Elbette  http://heavens-above.com  ana sayfadaki  diğer tıklamalarla  gökyüzü-gözlem ile ilgili birçok bilgiye de ulaşabilirsiniz bu sayfalardan.

 

KAHRAMAN (PERSEIDS)  GÖKTAŞI  YAĞMURU  

11/12/13/14 Ağustos

13 Temmuz – 26 Ağustos arasında etkin olacak bir yağmur. Geçen ayki gibi çisenti şeklinde değil bu kez , sağanak bile sayılır.  En etkin olacağı geceler  11/12  ve  12/13 Ağustos  geceleri  ve  civarındaki geceler.  Saniyede yaklaşık 60 km lik hızlarla Yer atmosferine girecek  olan   toz-taş parçacıkları ile sattte  60-100  arası  göktaşı izi   olması bekleniyor.  Elbette, bütün izleri göremeyiz,  AY Dolunayı geçmiş, sondördün evresine yaklaşıyor olacak.  Sabaha karşı batacak, bunu sonucu olarak göktaşı yağmuru sırasında ne yazık ki gökyüzünün parlaklığı biraz fazla olacak ve özellikle sönük olacak göktaşı izlerini

göremeyeceğiz.  Yani 100 biraz hayal olacak gibi. Daha azına  razıyız,  saatte 20-30 tane olsun , parlak olsun, ateştopu olsun daha ne isteriz ki…

1862  yılında Lewis Swift and Horace Tuttle tarafından keşfedilen 109P/Swift-Tuttle  kuyrukluyıldızının çekirdek çapı  yaklaşık 25-30 km  kadar. yörünge dönemi yaklaşık 130 yıl.  Güneş’in etrafından önceki geçişi  1992 yılında oldu (yandaki fotoğraf..  H.Mikuz :  15 Aralık 1992 ).  Bir sonraki geçişi 2122 yıında olacak.  Biz görebilir miyiz acaba ? 🙂  Güneş etrafındaki yörüngesine bıraktığı toz, taş parçacıkları bu yağmuru oluşturuyor.  Dünyamız bu tozlu-taşlı   artıkların olduğu yörüngeden bu tarihlerde geçer ve her yıl aynı tarihlerde bu göktaşı yağmuru tekrarlar.   Giovanni Schiaparelli  1865  yılında Perseid göktaşı yağmurunun kaynağının bu kuyrukluyıldız olduğunu ilk kez ortaya koymuştur.

Ne yapmalıyız?  Öncelikle  güvenli,  ışık kirliliğinin olmadığı karanlık bir ortam bulmalıyız.   Mat, minder vb.  gibi uygun şeyler üzerine uzanıp  Doğu ufkumuzda yükselmekte olan Kahraman (Perse)  takımyıldızı bölgesine doğru  bakarak gökyüzünü izlemeliyiz.  Daha keyifli gözlem için bu etkinliğe severek katılmış bir arkadaş gurubu, demlenecek çay olmalı,  arada yapılacak gökbilim sohbetleri bu etkinliği güzelleştirmeli..

Gökyüzünüz açık olsun..

 

Bilgi Notu :  Önceki yazılarda bu çizginin altında birçok bilgi notu yeraldı, sürekli tekrarlamak olmaz, yenilerine yeraçmak gerek, doğru  değil mi ?

 

     

TEMMUZ AYINDA GÖKYÜZÜ

TEMMUZ  AYINDA

GÜNEŞ :

GÜNEŞ’imiz Temmuz ayının  ilk yarısında  İKİZLER  takımyıldızı sınırları içersinde bulunacaktır. 20/21 Temmuz    gecesi  komşu YENGEÇ takımyıldızı sınırları içersine geçecek ve ay sonuna kadar   bu takımyıldız sınırları içersinde görülecektir.

GÜNEŞ’in doğma ve batması bu ay içersinde biraz daha değişecektir. Bu ayın ilk günlerinde  Coğrafya Yönleri olarak bildiğimiz Tam Doğu  ve  Tam Batı  noktalarından kuzeye doğru 30 derece iken ayın son günlerinde 22 derece uzakta bir konumda    doğup batacaktır. Bu açı  her geçen gün azalacaktır. 23 Eylül  günü Tam DOĞU ve Tam BATI noktalarından doğup batacaktır.

Doğma ve batma saatleri her gözlem yerinde farklı olur. Bu zamanlara etki edenler, tarih yani Güneş’in dikaçıklığı ve gözlem yerinin enlemidir.  Doğudaki bir gözlem yerinde batıdaki bir gözlem yerine göre  daha erken doğar ve batar. Bu fark, iki gözlem yeri arasındaki coğrafya boylamları farkına denk zaman farkı kadardır.

Güneş’imiz yıllık görünür hareketi sırasında  Güneye doğru  yerdeğiştirmesini sürdürecektir. Temmuz ayı süresince Ankara’da 12:52  ile  12:55 saatleri arasında öğlen çemberinden geçecektir.  Diğer kentlerin Ankara’ya göre boylam farklarına uygun olarak,  doğusundaki kentlerde daha erken, batıdaki kentlerde ise daha geç geçecektir. Tam bu geçişler sırasında yani tam öğlen zamanında  ufuktan yüksekliği Temmuz ayı süresince  yaklaşık 73-68 derece arasında olacaktır.

Temmuz ayı içinde gündüz süresinin uzunlukları da   azalmasını  sürdürecektir.  Ayın ilk günü yaklaşık olarak 14 sa   50 dk olan gündüz süresi  ayın son gününde  14 sa 10 da  olacaktir.


03/04   TEMMUZ   2017 

Güneş’e en uzak konumda olduğumuz gün !       Peki, bu sıcaklar da  ne böyle ??  

 Yerkürenin Güneş etrafında dolandığı yörünge ( ya da Güneş’in Yerküre etrafında dolandığı görünür yörüngesi)  bir elipstir.  Güneş’imiz bu elipsin odaklarından birinde bulunur. Dünyamız yörüngesinde dolanırken, yörünge üzerinde bulunduğu noktanın Güneş’e uzaklığı sürekli değişir.

03/04 Temmuz gecesi bu uzaklık en büyük değerde (  152,092,504 km ) olacak.

4 Ocak 2017 de en yakın konumda iken  uzaklığımız  147,100,998 km

03 Ocak 2018  günü  bu uzaklık değeri  147,097,233 km olacak.

Güneş bize en uzak konumda olmasına karşın  Dünyamız üzerinde Kuzey yarıkürede  en sıcak günler yaşanmaktadır. Mevsimler üzerinde ve  sıcaklığın fazla olmasında esas etkenin Yer-Güneş uzaklığının olmadığını da yaşayarak öğreniyoruz. Güneş’e en uzak ve en yakın olduğumuz konumlardaki uzaklık farkı (yaklaşık 5 milyon km…   oran olarak :  % 3,3 )  mevsimler üzerinde o kadar etkili olmuyor. Esas etki, Güneş ışınlarının geliş açısı, ne kadar dik ya da ne kadar eğik geldiği önemli. Kuzey yarıkürede  Güneş’e yıl içinde Temmuz başında en uzak konumda olmamıza karşın, Güneş ışınlarının eğimi en fazla 21 Haziran’da  ve sonrası bu günlerde oluyor ve bunun sonucu en sıcak günleri yaşıyoruz.       Aşırı Sıcaklara dikkat….

Güneş, 21 Haziran’da gökyüzünde  yıl içersindeki en yüksek konumunda olur ve yaklaşık 2 hafta sonra da  YER-GÜNEŞ uzaklığı en büyük değerde olur.


AY  

 AY,  elips şeklindeki yörüngesinde dolanırken  ;

06 Temmuz  günü  enöte   konumunda – YER’e  en  uzak konumda olup   uzaklığı  405 950  km

23 Temmuz  günü  enberi  konumunda – YER’e  en yakın konumda olup   uzaklığı  361 200 km

 

 

İlkdördün      :   01 Temmuz          Dolunay       :   09 Temmuz

Sondördün    :   16 Temmuz          Yeniay         :   23 Temmuz         İlkdördün    :  30 Temmuz   

AY  ;   

01/02  Temmuz  ve  28/29 Temmuz  geceleri  JÜPİTER   ile   BAŞAK takımyıldızı sınırları içinde yakın görünümde olacak.

06/07  Temmuz gecesi ise  AY;  SATÜRN  ve  AKREP’in kalbi  ANTARES ( Alpha Sco)  ile yakın görünümde güzel bir gözlem hedefi oluşturacak.

19/20  Temmuz gece yarısı  BOĞA takımyıldızının en parlak yıldızı olan Aldebaran’ı  (Alpha Tau )örtecek,  bu örtme olayı her yerden gözlenmeyecek, ülkemizden örtme olmasa bile çok yakın görünümde olacaklar.  Bu sırada  VENÜS  çok yakın bir konumda kendilerine eşlik edecek.

25 Temmuz günü,  AY, MERKÜR ve  ASLAN takımyıldızının en parlak yıldızı olan Regulus’u( Alpha Leo )  örtecektir.  Gündüz olduğu için ülkemizden gözlenemeyecektir.

 

GEZEGENLERİN GÖZLENEBİLİRLİĞİ

 

MERKÜR :

Ayın ilk günlerinde GÜNEŞ’in batı tarafında, İKİZLER takımyıldızı sınırları içersinde  ve Güneş’e açısal olarak yaklaşık 11  derece uzaklıkta bulunacak olan gezegen 4/5 Temmuz gecesi  YENGEÇ takımyıldızı sınırları içine geçecektir.  İlerleyen her gün, gökyüzünde doğuya doğru hareketini sürdürecek,  16/17 Temmuz’da  ASLAN  takımyıldızı sınırları içine geçecektir.    30 Temmuz’da ise  Güneş’in batısında ve açısal olarak en uzak ( EBBU : 27 derece)  konumda olacaktır. Gözlem için en uygun günler bu tarih öncesi ve sonrasıdır. Yine de ufka yakın, Güneş battıktan sonra kısa süre gözlenebilir. 25 Temmuz günü AY ve Regulus ile çok yakın görünümde olacaktır.

 

VENÜS :   Bu günlerde gökyüzündeki yerdeğiştirmesi çok yavaş olan  VENÜS  ayın ilk günü  Güneş’e olan açısal uzaklığı 45 derece  iken ay sonunda  bu açıklık 38 dereceye kadar azalacaktır. Sabah gökyüzünde Doğu ufkumuzda  “Sabah Yıldızı” olarak yeralmaktadır. Güneş doğmadan 1-2 saat önce DOĞU noktasına çok yakın bir yerden doğacak ve Güneş doğuncaya kadar gözlenebilecektir. Ayın ilk günlerinde BOĞA takımyıldızı sınırları içersinde yeralacak, 29 Temmuz’da   AVCI   2 gün sonra da İKİZLER tkımyıldızı sınırları içine geçecektir.  VENÜS   -4.1  kadir  parlaklığı ile   GÜNEŞ ve AY’dan sonra gökyüzünün en parlak görünen cismi olmayı sürdürecektir.

MARS : Temmuz ayı ilk günlerinde  İKİZLER  takımyıldızı sınırları içinden 17 Temmuz’da YENGEÇ  takımyıldızı sınırları içine geçecek ve ay sonuna kadar bu takımyıldız sınırları içinde kalacak.   Yaklaşık +1.7 kadir parlaklığı ile zor farkedilecek durumda olan  “Kızıl Gezegen”  Güneş’in  Doğu tarafında yeralacak ve Güneş battıktan sonra Batı ufkumuzda ufka çok yakın bir konumda olacağı için gözlenmesi çok zor olacaktır. Güneş’e açısal olarak 8 derece uzakta iken ay sonunda  Güneş ile aynı hizaya gelecek, 27 Temmuz günü KAVUŞUM konumunda olacaktır. Temmuz ayı süresince gözlenemeyecektir.

 JÜPİTER :  Gezegenlerin “Ağabeyi”  olan bu dev gaz gezegenin  Güneş ile arasındaki açısal uzaklık (u :  uzanım açısı)   Güneş’in Doğu tarafında hergeçen gün azalmaktadır.  Ayın ilk günü 95 derece olan bu açısal uzaklık ayın son gününde 69 dereceye kadar azalacaktır.  JÜPİTER’in  BAŞAK takımyıldızı içindeki konumu çok az değişmesine karşın GÜNEŞ’in doğuya doğru yerdeğiştirmesi sonucu  aralarındaki açısal uzaklık hergeçen gün azalmaktadır.  Güneş battığında, Öğlen çemberini biraz geçmiş  konumda görülmeye başlayacak ve  gece yarısı olmadan batmuş olacaktır. Ancak gökyüzünde VENÜS kadar olmasa da -2 kadire yakın parlaklığı ve  kendi etrafında dolanan görece parlak ve meşhur Galileo Uyduları ile  keyifle gözlenebilecek bir gözlem hedefi olmayı sürdürecektir.  Temmuz ayı süresince de BAŞAK takımyıldızı sınırları içersinde yeralmayı sürdürecektir.

SATÜRN   :  Gökyüzünün  güzel görünümlü, “Halkaların Efendisi”    denilebilecek halkalı dev gaz gezegeni olan SATÜRN, Temmuz ayı süresince YILANCI takımyıldızı sınırları içinde bulunacaktır Akrep’in Kalbi  Antares’in doğusunda, yaklaşık 13-14 derece olan açısal uzaklığını koruyacaktır.  Ayın ilk günlerinde Güneş battığında  GüneyDoğu yönünde  ufuktan 10-15 derece yükseklikte görünecek olan SATÜRN  sabah gündoğmadan 1-2  saat önce batmış olacaktır.  Her geçen gün  ise daha erken batmış olacaktır. JÜPİTER kadar parlak olmasa da 0  kadire yaklaşacak olan parlaklığı ile rahatça gözlenebilecektir.

SATÜRN gezegeninin ilginç olmasını sağlayan halkasının görünümü sürekli değişmektedir. Bazen  dünyamız, halkanın bulunduğu düzlemde bulunur ve halka sanki bir çizgi gibi görülür. Geçen uzun yıllar süresince  halka düzleminin bize göre eğimi değişir. Bazen bu eğim en büyük olduğunda halkanın gözlemi en güzel olur. Halkanın ayrıntıları, arasındaki boşluklar, gezegen ile halka arasındaki boşluk vb halkanın yapısı çok belirgin olur.  Astrofotoğrafçılar için güzel bir hedef olur.

 

2017 yılı işte böyle bir fırsatı size sunuyor. SATÜRN  görünüm olarak en uygun konumda,  kaçırmayın.

 

KUYRUKLUYILDIZLAR

Temmuz ayı içinde  GÜNEŞ’e en yakın konumunda ve en parlak görünümünde olacak bir kuyrukluyıldızımız var gökyüzünde.    217P/LINEAR.    BALİNA ve BOĞA takımyıldızları bölgesinde ve VENÜS gezegeninin komşuluğunda bulunacak.

16/17 Temmuz’da, yörüngesinin Güneş’e en yakın noktasından ( 185 milyon km )  geçecek olan  kuyruklu yıldızın yörünge dönemi   7,7  yıl.   Yani 7.7 yıl sonra tekrar bu konumda görebileceğiz kendisini. Saniyede 35 km hızla yolalıyor, en hızlı olduğu konumda.  Yörüngesi üzerinde Güneş’ten 998 milyon km uzaklara kadar uzaklaşabiliyor.

En kötü tarafı ise sönük olması. Biraz büyükçe bir teleskopunuz varsa ancak  görebilirsiniz.  Niye mi yazdım ?   Orada olduğunu bilmek bile güzel  bence.

Johnson (C/2015 V2),  P/2013 P5 (PANSTARRS),  29P/Schwassmann-Wachmann ,  71P/Clark ,  24P/Schaumasse  ve diğerleri  bu aylarda gökyüzümüzü süsleyen kuyrukluyıldızlar.  Sönük olmaları nedeniyle çıplak gözle gözlenemezler, büyük teleskoplar ya da  gökyüzü fotoğrafçılığı yapanların izleyebilecekleri durumdalar.

Yer ve tarih seçerek hangi kuyrukluyıldızları izleyebileceğinizi gösteren web sayfaları var.

 

DELTA KOVA(Delta Aquarids)   GÖKTAŞI YAĞMURU   29/30 Temmuz

Çok fazla göktaşı izi gözleyemeyeceğiz, zayıf bir yağmur.  Saatte 15-20  göktaşı izi sayılabilir.  Belki de bir ateş topu yakalayabilirsiniz. Şansınıza..

Marsden-Kracht  kuyrukluyıldızının yörüngesinde bıraktığı toz, taş-kaya parçaları ve gaz lardan oluşan kalıntılar bu yağmuru oluşturacak.

İlkdördün evresindeki ay gece yarısı batacak ve sabaha karşı gözlem için uygun bir karanlık gökyüzü olacak. Sabaha karşı, Güney-Doğu yönünde ufkun üzerinde yükselen KOVA takımyıldızın doğru bakmak yeterli.

 

Gökyüzünüz açık olsun..

 

Bilgi Notu :  

Yerküremiz  GÜNEŞ  etrafındaki yörüngesini bir yılda tamamlar. Yerküre üzerinde gözlem yapıyorsanız, çevrenizdeki gökcisimlerinin  hareketlerini farklı algılarsınız. Gözlediğiniz bu tür hareketlere  “görünür hareket” adını veririz. Yerküredeki gözlemci olarak GÜNEŞ’i gözlediğimizde onun görünür hareketi sırasında hergün yaklaşık 1 derece doğuya doğru yerdeğiştirdiğini, bir yılda YER etrafında bir kez dolandığını gözleriz.  Bu  yer değiştirme,  yerkürenin hareketi sonucunda gözlenen bir harekettir. Güneş’in gerçek hareketi değildir. Bu   hareketi sırasında da bir yıl  süresince aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi  Burç adı 

verilen 13 takımyıldızın sınırları içersinde yolalır.

 Bilgi Notu :

GÜNEŞ’imizin  bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği çembere   “TUTULUM”   denilmektedir. Güneş, bu çember üzerinde  hergün yaklaşık 1 derece doğuya doğru yolalır.  Güneş ve Ay Tutulmaları,  YER, AY ve GÜNEŞ tam bu çember üzerinde ve aynı hizada olduklarında gerçekleşir. Tutulum denmesinin nedeni de budur. Diğer gezegenler ve AY da bu çembere çok yakın dolanırlar. Hepsinin dolandığı, Tutulum çevresindeki band şeklindeki bu bölgeye  ZODYAK KUŞAĞI  adı verilir.

Uyarı..Öneri  :

Gökyüzü gözlemi yapmayı düşünüyorsanız AY’ın ilkdördün evresine yakın günleri tercih etmelisiniz. Akşamın ilk saatlerinde AY gözlemi yapılır, sonrasında AY ışığının etkisi azalır ve batar. Bu saatten sonra da diğer gökcisimleri, derin uzay cisimleri rahatlıkla gözlenebilir. Elbette,  gözlemlere olumsuz etki yapan  çevre, ışık ve hava kirliliği olmaması gerekmektedir. Gözlem için, olanağınız varsa, kentlerin-yerleşim yerlerinin  dışında, karanlık,  ancak güvenli bir yer seçmeniz uygun olacaktır.

Bilgi Notu :

Gezegenler ve AY   gibi Tutuluma yakın gökcisimlerinin Güneş’in Doğu tarafında olması durumunda, Güneş battıktan hemen sonra gökyüzünde görünürler. Batı tarafında olanlar ise,  Güneş sabah doğmadan önce doğarlar. Bu gökcisimleri  Güneş’e  açısal olarak ne kadar uzak olurlarsa o denli  fazla süre gözlenebilirler.  

Yer’den bakıldığında,  Güneş ve Gezegen doğrultuları arasındaki açıya  o gezegenin    uzanım açısı    denir.  

Yer ile Güneş arasında kalan “İç gezegenler”  MERKÜR  ve  VENÜS’ün yörünge hareketleri sırasında  UZANIM açılarındaki değişim ve özel konum 

 

adlandırmaları aşağıdaki şekilde görülmektedir.

“Dış gezegen” ; MARS,  JÜPİTER,  SATÜRN ve  NEPTÜN  için uzanım açısındaki değişimler de aşağıdaki şekilde verilmiştir.

 

Türkiye’de Bilim Eğitiminin Geliştirilmesi Açısından Astronomi Alanında Yapılanlar: Astronomi Öğretmen Seminerleri (AÖS) Örneği

2006 yılında ülkemizin de içinde bulunduğu bir kuşakta yaşanan Güneş tutulması olayı, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi imkanları ve TÜBİTAK Başkanlığından alınan destekle Antalya’nın Side beldesinde, 61 farklı ilde, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kadrosunda görev yapmakta olan öğretmenlerin katıldığı bir eğitim toplantısı ve gözlem etkinliği ile
gerçekleştirilmiş, ardından 2009 yılına kadar öğretmenlerin talepleri ile gerçekleştirilen bazı küçük toplantılarla devam etmiştir. 2009 yılının Birleşmiş Milletler Örgütünün Bilim Komisyonu tarafından Astronomi Yılı ilan edilmesi ile Türkiye’de öğretmenlerin de katılım sağladığı birçok nitelikli etkinlik yapılmıştır. Bu etkinliklerden belki de en verimli olanları öğretmenlere yönelik yapılanlar olmuştur. Özellikle İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından
yapılan ve 100 öğretmenin davet edildiği, kısaca “ATY 100 Teleskop Yapım Atölyesi” olarak adlandırılan bu etkinlik MEB öğretmenleri içinde Astronomi bilim alanına odaklanmış onlarca öğretmenin yetişmesine neden olmuştur. İstanbul Şile’de üretilen 100 Teleskop bugün hala değişik okullarda öğrencilerin Astronomi gözlemi yapmasına hizmet etmektedir. 2009 yılından sonra kısa bir duraklama dönemi yaşanmışsa da 2011 yılından itibaren düzenli
olarak Astronomi Öğretmen Seminerleri (AÖS) yapılmaya başlanmıştır. Bu makalede AÖS’ler ile öğretmenlere yönelik düzenlenmekte olan çalışmalar, son olarak gerçekleştirilmiş olan AÖS-14 Düzce çalıştayına katılmış öğretmenler tarafından yapılmış değerlendirilmelere ait veriler ışığında irdelenmiştir. Yine bu makale ile AÖS’lere katılan öğretmenler açısından Astronomiye duyulan ilgi, verilen önem ve genel olarak Astronominin ülkemizdeki Bilim Eğitimine katkısını irdelemek amaçlanmıştır. Bu makalenin devamı niteliğinde yazılacak diğer yazılarımızda Işık Kirliliği (IK) konusunda öğretmen eğitimleri ve bu çalışmaların sahaya etkileri ile öğrencilerde Astronomi ve Çevre Eğitimi açısından bilinç gelişimine yapılan katkılar incelenecektir.

Yazının devamı için tıklayınız.

Bu yazı: 

Memduh Sami TANER*, Ömer MANAP*, Zeynel TUNCA**, Dursun KOÇER***, Zeki ASLAN****

*Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi, Antalya
**Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi (E), İzmir
***İstanbul Kültür Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi, İstanbul
****Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi (E), Antalya

tarafından kaleme alınmıştır.

Işık Kirliliği

Geceleyin çevremizi neden aydınlatıyoruz? Daha iyi görmek için, daha güzel çevrede bulunmak için, daha kolay çalışmak, daha güvende hissetmek için… Ticarette, turizmde çalışıyorsak iyi reklam yapmak ve müşteri kazanmak için. Fakat ne yazık ki hem Türkiye’de hem de bütün dünyada çok kötü gece aydınlatma uygulamaları var. Bu yanlış uygulama giderek yaygınlaşmakta ve artmaktadır. Bu sorun bu gezegeni felakete götürecek olan bir ÇEVRE
KİRLİLİĞİDİR. Ülkemizde yeterince anlatılamamış ve önlemleri alınamamış bir sorundur.

Bu büyük sorun için neler yapılıyor, neler yapılmalı?

Ülkemizdeki ışık kirliliği haritası.

Nedir IŞIK KİRLİLİĞİ? Yanlış yerde, yanlış miktarda, yanlış yönde ve yanlış zamanda ışık kullanılmasıdır. Işığın istenmeyen ya da gerekmeyen yeri aydınlatması hem rahatsız edici ışık hem de boşa giden enerji demektir. Gözün alışık olduğu aydınlatma düzeyini aşan ışık gözün görme yetisinin bozulmasına, nesnelerin görünürlüğünün kaybolmasına ve gece yol ve çevre güvenliğinin olumsuz etkilenmesine neden olur. Gökyüzüne doğru yayılan yapay ışık, atmosferdeki toz ve moleküller tarafından her yöne saçılır ve gökyüzünün fon parlaklığını artırır; gökyüzünün doğal güzelliği ve yıldızlar kaybolur. Işık kirliliği, gecenin doğal karanlık düzeyini bozduğu için, doğal yaşamı (hayvanlar, bitkiler, doğal çevre) da olumsuz etkiler.

Işık Kirliliği konusu ülkemizde ilk olarak 1998 yılında Prof. Dr. Zeki ASLAN tarafından TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde başlatılmış ve özellikle öğretmenlerimiz tarafından sahiplenilerek çok verimli bir sürece girmiştir.

Söz konusu çalışmalarla ilgili olarak aşağıda ki genel hedefler uluslararası kabul gören ilkeler haline gelmiştir.

1. Kamu kaynaklarının doğru kullanılabilmesini sağlayarak merkezi yönetimlerle yerel yönetimlerin geliştirecekleri ortak hassasiyetlerle, iş birliği içinde çalışmaların düzenlenmesi,

Sokak aydınlatmalarının yanlışı ve doğrusu.

2. Hem farklı işletme, kurum ve kuruluşlar arasında hem de ekosistem paydaşları arasında iş birliğini sağlanması,

3. Özel sektörün de vereceği hizmetlerle Türkiye’nin Ulusal Yenilik Sistemi 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmesinde pay sahibi olunması,

4. Ortaya konacak olan yeniliklerin bilimin ışığında geliştirilerek, sürekliliğinin sağlanması,

5. “Çözümü yerel olan küresel bir problem” olduğu için gelişmiş ülkelerin meclislerinden yasa geçirerek kontrol altına aldıkları bu konunun, ülkemizin devlet katının gündemine taşınması ve yasalaştırılması,

6. Yanlış aydınlatma nedeniyle kaybolan enerji miktarının en alt düzeye indirilmesi, ışık/aydınlatma üzerinden enerji verimliliğinin sağlanması,

7. Gelişmiş ülkelerin 21.yy hedeflerinin basında, Uzay ve Astronomi çalışmaları gelmektedir. Ülkemizdeki Astronomi çalışmalarının ışık kirliliği nedeniyle yapılamaz hale gelmesinin engellenmesi,

8. İnsan sağlığı, enerji, güvenlik, astronomi, hava kirliliği, ekolojik denge ve doğal yaşama doğrudan olumsuz etki eden bu konuyla ilgili geniş bir halk kitlesinde genel bir farkındalık oluşturması,

9. Her kademeden okullarda öğretmen ve öğrenciler yoluyla, gelecek nesillerin erkenden bu konuda bilinçlenmesinin sağlanması,

10. Fizik, mimari, aydınlatma tasarımı, güzel sanatlar, eğitim ve sosyoloji gibi farklı disiplinleri, bilimin ışığında yan yana getirerek ülkemiz için hem kalıcı hem de yenilikçi uygulamalar ortaya çıkarılması,

11. Gelişmiş ülkelerin sunduğu hizmetlerden olan “Karanlık Gökyüzü Turizmi”nin ülkemizdeki bilinirliğinin artması sağlanarak “Işık Kirliliğini Engelleme Çalışmalarına” verilen desteğin artırılması.

Bilgi:

www.isikkirliligi.org
www.darksky.org

Not: Bu yazı Anadolu Öğretmen Dergisi 1. Sayısı‘nda yayınlanmıştır.